Madımak Katliamı sonuçlanan davalara rağmen hala karanlıkta kalmış bir olaydır. Katliamın katillerinden hesap sorulmadığı gibi olayların perde arkası devlet tarafından hiçbir zaman aralanmamış bizzat devlet eliyle üzeri örtülmeye çalışılmıştır. Madımak oteli bir utanç müzesi olmalıydı, yapılamadı. Bir insanı yok edebilir hatta yakabilirsiniz, ama düşüncelerini yok edemezsiniz. Türkiye’nin yobazlıkla ve cehaletle mücadelesi devam edecektir.
Bu topraklar medeniyet ile hoş görünün menşeidir. Bu topraklar insan sevgisinii kendine rehber eden Hacı Bektaşi Veli, yunus Emre’ye, Mevlana’ya vatan olmuştur. Gönül isterdi ki Anadolu’nun bereketli tprakları ölümlere acılara zemin olmasın. Birlik beraberliğin ilelebet vatanı olsun.
Devlet farklı ulusve milliyetlerden oluşan Anadolu Halklarını kendisine makbul hale getirmeye çalışıyr. Türkiye Akp iktidarı ile birlikte Ortadoğu bataklığının bir parçası olmuştır. Türkiye’nin mezhep eksenli destek verdiği Işid, El Nusra ve El Kaide gibi cihatçı örgütler toplumsal barışı tehdi etmektedir.

Dün Sivas’ı yakanlar bugün Atatürk Hava Limanı'nı yakanlarla bir ve aynıdır. Bu gericiliğin karşısında olmaya devam edeceğiz. Bütün demokratik kurumların hesabı sorulsun. Hiç bire katliamın sorumlusu ve sorumluluarı yargılanmadan bu defter kapanmasın. Sokaklar ve meydanlar katliamcı çetelerin değil hak mücadelesi veren onurlu yurttaşlarındır.
ABD emperyalistlerinin yeşil kuşak projesiyle besleyip büyüttüğü 12 Eylül faşist darbesiyle palazlanan orta çağcı gerici islamcılığı bir kez daha efendilerine hizmette kusur etmemişti. Gözleri o kadar dönmüştü ki yaptıkları katliamı bir bayram havasında sevinç çığlıklarıyla kutluyor.lardı. Dönemin başbakanı ABD uşağı aynı zamanda ABD vatanaşı olan Tansu Çiller adeta alay edercesine “çok şükür halktan kimseye zarar gelmemiştir.” diyecek kadar alçalmıştı.
25 yı lsonra Sivas’ın katillerini zaman aşımı ile kurtaran mahkeme kararı için de Tayyip Erdoğan hayırlı olsun diyerek duyduğu memnuniyeti dile getirmişti. Tıpkı Çiller gibi baskılarla halkı susturmaya çalışan Akp toplumu gericileştirmeye cemaatleştirmeye dincileştirmeye ve bu devletin tüm kadrolarına gericileri getirdiğini, müfredatında giderek gericileştiğini , eğitim, sağlık barınma, ulaşım, beslenme gibi haklarıda gasp etmiştir. Akp sadece kadınların başını değil toplumun gözünü kapatmayı istiyor. Mevzu türban ve kapatma davası olunca demokrasi havarisi kesiliyor. Akp birçok açılım gibi sahte açılımlarla Alevileri kendine yedekleme çabalarına girerken ilahiyat fakültelerinin kontejyanlarını yüzde yüz elli arttırıp alevilere karşı açılım yapması da iki yüzlülüktür.
Sivas katliamının derinliklerinde bu topraklarda yüzyıllara yayılan ve egemen olan sünni islam inancının alevi düşmanlığı vardır.
Alevilik şeyhülislamların fetvaları ile sapkın inanç olarak kabul edilen ve her zaman yok edilmesi gereken bir inanç olarak algılanmıştır. Ebu Suud fetvalarıyla çizilen gerçeklik Cumhuriet yönetimlerince de devam etmiştir. Dönemsel olarak sisteme empoze edilerek sahte laiklik ile kullanılmaya çalışılsada, egemen bakış değişmemiştir.
Sonuç olarak Sivas ve diğer katliamları unutmamak Aleviler içerisinde özgürlük hayalleriyle taviz vermeden abideleşen şehitlere layık olabilmek ancak hayalimiz olan rıza şehrini yaratabilmek ile mümkündür. Pir Sultan Abdallar’dan, Seyit Rızalar’dan, Hasret Gültekinler’e uzanan yol özgürlüğün yoludur. Özgürlük yolunda yürüyen kahramanlarımızın bize bıraktğı en büyük miras ise inandığımız değerlerin uğrunda boyun eğmeden dimdik yürüyebilmektir. Sivas’ı unutmamak, Madımak’ta ateş topuna dönen bedenleri ile samana duranların değişlerini yaşatabilmeki cemlerini tutabilmek ile mümkün olur.
Rehberlerimizi, pirlerimizi yol ulularımızı unutmamak yüreklerde semaha durmak, zihinlerde arınmaktır. Ve diyoruz ki bu ülke için yapacak çok şeyleri, yazacak çok şiirleri söyleyecek çok türküleri vardı. Kaldıkları yerden biz devam edeceğiz. Birleştiren değil bölen barışı değil kini besleyen bu siyasi söylemlerin ve anlayışın artık son bulmasını temenni ediyor ve Sivas’ta yitirdiğimiz aydınlarımızı 25. yılında da birkez daha saygıyla anıyoruz."dedi.
Gece günün anlam ve önemini içeren değişler ve türküler söylenerek bitirildi.