DUYARSIZLIK MI? YORGUNLUK MU?
Meslek Yüksek okulunun Selçuk’ta açılması ile ilgili tüm bürokratik ve yasal engeller aşılıp son aşamaya gelince kamuoyu baskısının da etkisi ile bu sürece katılmayan veya karşıdan seyreden kişi ve kuruluşlar istem dışı da olsa kerhen de olsa kuruluş sürecine katılıp yerel meclisten Yüksek okulun Selçuk’ta açılması için olumlu kararlar çıkarmak durumunda kaldılar. Şimdi bu okul her yönü ile tamamlandı, önümüzde ki öğretim yılında en az dört bölüm olmak üzere öğretime başlayacak. Gerçekten her yönü ile modern, donanımlı bir okul olmuş. Kongre olmayınca Efes Meslek Yüksek Okulu Müdürü Murat Hatipoğlu, okulun her yerini bir saatten fazla zamanını harcayarak gezdirdi. Gördüklerimi burada anlatmak istemiyorum, bende müdür beyin ifadesi ile bu okul Selçuk’un ve tüm halkımızın, herkesin kendisinin gelip görmesi, gezmesi daha doğru olur diye düşünüyorum.
İşte 5 yıllık bir çabanın, uğraşın, gayretin sonunda Selçuk Bir yüksek okula kavuştu, bu kongre de bu okulun Yüksek Öğrenimi Destekleme Derneğine ayırdığı toplantı salonunda yapılacaktı çoğunluk sağlanamadı. Kongreye başta yönetim kurulu üyelerinin bazıları katılmadı, anlaşıldığına göre üyelerinin bazılarının haberi bile yoktu, bazıları da üye olduğunu bile bilmiyor. Derneğin ilk kuruluş çalışmalarından beri olan grup kongrede yine hazırdı, hatta, kongreye katılmayanlar için biraz sistem de yapıldı. Gerçekte de 125 üyeden kongreye sadece 13-14 üyenin katılımı düşündürücü. Bazı üyelerimizin ifade ettiği gibi bu bir duyarsızlık mı yoksa fiziki bir yorgunluk mu? Hatta bir üyemizin dile getirdiği gibi, hiç ayırım yapmaksızın oluşturduğumuz bu oluşumun sonucumu diye akıllara soru işaretleri geliyor. Ben bunlardan hiç birisi olduğunu düşünmüyorum, öncelikle bir eksiklik varsa bu yönetimden kaynaklanıyor, evet bir yorgunluk var ama bu da fiziki yorgunluktan çok duygularda bir yorgunluk var. Acaba diyorum özellikle son bir yılda İnsanımız her konuda daha çok mu yoruldu yada son aylarda ülkemizde yaşananlar, olaylar, gelişmeler insanlarımızın gündemini değiştirip, acıyı, kederi, öfkeyi öne çıkarıp, güzellikleri, iyilikleri, üretkenliği geri plana mı itti? Daha da kötüsü, gelecekten umudu kesip içine kapanıp sessizleşti mi?. Umarım bunlardan hiç biri olmayıp sadece her zaman ki gibi insanımızın bu tür şeyleri birileri yapar benim olmam veya olmamam önemli değil diye düşünmüş olabilirler. 20 Aralık da EFES MESLEK Yüksek Okulu binasında yapılacak kongre de buluşmak dileği ile. Sırası gelmişken, bu okulun açılmasında emeği geçen ve de kerhen de olsa kamuoyu baskısı ile olsa katkısı olan herkese teşekkür ederiz.