Bilim insanı Prof. Çetin’den İzmirlilere uyarı: Kene her an karşınıza çıkabilir!
TÜRKİYE’DE 56 ÇEŞİT KENE TÜRÜ TESPİT EDİLDİ
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakasından hayatını kaybedenlerin çoğunun Sivas’ta olduğunu belirten Prof. Dr. Barbaros Çetin, kene tehlikelisinin uzun yıllar ciddiye alınmadığını söyledi. Kenenin bir insana yapışması durumunda birden fazla mikrobu vücuda geçirebildiğini dile getiren Prof. Çetin, “Onun bıraktığı mikrop, hayatınız boyunca size eşlik eden. Diğer bir deyişle bir kene, sizin hayatınızı tamamen değiştirebilir. Bu nedenle kene yapışmasını çok ciddiye almamız lazım” dedi. Kenelerin, 225 milyon yıldır yaşayan canlılar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çetin, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kene, dünyanın her yerinde var ve her yerde ciddi bir tehlike saçıyor. 225 milyon yıldır yaşayan canlılar bunlar. Dış parazit olarak da bilinir. Kan emmek zorundalar, kan emmeden yaşayamazlar. Bugüne kadar Türkiye’de 56 kene türü tespit edildi. Bunlardan en tehlikelisi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi mikrobunu taşıyan Hyalomma marginatum tipi kenedir ve bu zararlı, son 5 yıl içerisinde İspanya ve Almanya’dan sonra Hollanda’yı da etkisi altına aldı. Bu ülkelerdeki bilim insanları, kene yüzünden alarm durumuna geçti. Kenelerin çoğu sert kenedir, bir kısmı yumuşak kenedir ancak son 10 yıl içerisinden Afrika’dan göçmen kuşlar vasıtasıyla ülkemize gelen üç farklı kene türü daha oldu. Küresel ısınma, kenelerin farklı ülkelere taşınmasına da yol açtı. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi mikrobunu taşıyan kene, insana yapıştı mı, öldürüyor.”
SOKAKTAKİ HAYVANLARIN ÇOĞU ÜZERLERİNDE KENE TAŞIYOR
Halk arasında çimenlerin, yeşilliklerin ve hayvanların olduğu yerlerde kenenin var olduğu bilinirken, plajların da bu anlamda tehlikeli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Barbaros Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mesela Amerika Birleşik Devletleri’nde bir plaja giriş, kene istilası yüzünden iki aylığına kapatıldı. Çoğunluğu sokakta yaşayan hayvanlarda olmak üzere kedi ve köpeklerde fazlasıyla kene görülüyor. Bu iki hayvan türü, çok miktarda kene taşıyor. İnsanlar çocuklarını oyun parklarına götürüyorlar. Hayvan sevgisi tabii ki güzel bir şey ancak parkta yaşayan kedileri köpekleri okşuyor, onlarla oynuyor çocuklar. O hayvanların kene taşıdıkları gerçeği unutulmamalı. Köpeklerini gezmeye çıkaran yurttaşların köpeklerinin de pekala keneli bir sokak hayvanından kene kapma ihtimali var. Evcil hayvanların eve kene taşıyabilecekleri akıldan çıkarılmamalı, gezdirilen köpek eve geldiğinde kene kontrolü yapılmalı. Keneye her yerde rastlamak mümkündür. En çok da çimli, ağaçlı yeşil alanlarda görülür. Plaja gelen hayvanların taşıdığı kenelerin popülasyonu pekala kumsalda da gerçekleşebilir. 10 yıl önce Didim’de onlarca insana kene yapıştığını hatırlatmak isterim.”
PARK BAHÇE İLAÇLANIYOR, KENELERİ YİYEN HAYVANLAR ÖLDÜRÜLÜYOR
“Bu işin şakası yok” diyen bilim insanı Barbaros Çetin, ayrıca şu açıklamalarda bulundu:
“Bir kene yapıştığında tüm hayatınız değişebilir. Sağlık Bakanlığı, İstanbul’daki kenelerle ilgili açıklamasında, onların zararsız cins kene olduğunu ifade etti. Oysa zararsız kene yoktur. Tüm keneler mikrop taşır. Mikroplarını da kan emdikleri tüm canlılara geçirirler. İstanbul’da kene patlaması var. Bu yıl içerisinde kene yapışması yüzünden hastanelere başvuranların sayısının 10 bin olduğu açıklandı. Bu yıl keneler aşırı derecede çoğaldı. Bir biyolog bilim insanı olarak ben bu çoğalmanın sebepleri arasında park ve bahçelerin belediye eliyle ilaçlanmasına bağlıyorum. Bu ilaçlama, ne yazık ki keneleri yiyen canlıları da öldürüyor. Karıncalar, fareler, kuşlar, örümcekler, o ilaç yüzünden ölüyor. 10’dan fazla hayvan familyası, ekosistemde keneyle mücadele ediyor. O ilaçlama, ekosistemin sıralı çalışmasını engelliyor maalesef. Karıncalar, kenelerin yumurtalarını yer; kargalar, saksağanlar, gelişmiş keneleri yiyor.”
ÇİMLERDE YATMAYIN, PLAJDA KEDİ KÖPEK VARSA, ONLARDAN UZAK DURUN
Kene tehlikesinin İzmir için de söz konusu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Barbaros Çetin, çeşitli noktalarda şehre inmeye başlayan domuzların üzerinde de çok sayıda kene olduğunu hatırlattı. Çetin, şu tavsiyelerde bulundu:
“Dünyada kene vakaları o kadar çok ki, mesela bizim Konya ilimiz kadar bir yüzölçümü olan Hollanda’da resmi kayıtlara göre her yıl 1,5 milyon insana kene yapıştığı tespit edildi. Nüfusla orantıladığımızda 85 milyonluk Türkiye’deki vaka sayısı 10 milyonun üzerindedir diye tahmin ediyorum. Kene yapıştığında hemen hastaneye gidip operasyonla alınması gerekiyor. Bir de yapışan kenenin alınma operasyonundan sonra hastadan kan alınıyor, sonra haydi güle güle! Oysa ilk yaptığınız testlerle pek çok şeyi göremezsiniz; 2-3 hafta içerisinde görebilirsiniz. Hastayı 2-3 hafta takip etmek gerekir. Ne yazık ki kene konusunda farkındalığı yeterince gösteremiyoruz. Ülkede keneye karşı eğitim verilmiyor, kimse umursamıyor bu zararlıyı. Bir kenenin acısı, üç gün sonra değil, 30 gün sonra da çıkar. İzmir’deki vakalar şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor. Yurttaşlara tavsiyem, çimlerde hayvanlar da yuvarlanıyor, dolayısıyla o çimlere yatmayın, yuvarlanmayın. Plajda sokakta yaşayan kedi veya köpek varsa, çok dikkatli olun, kendinizi koruyun.”
Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ